DUMLUPINAR MARŞI
Dumlupınar geldik sana
Yüzsürmeye toprağına
Dumlupınar Dumlupınar
Ne de şirin bağların var
Ey gelincik nedir tasan
Sevgilinden ırakmısın
Şehitlerin al kanından
Yaratılmış bayrakmısın
Dumlupınar suyun kevser
Armağanın büyük zafer
Dumlupınar Dumlupınar
Bu gün herkes seni arar
İstiklal Güneş Gibi
İstiklal güneş gibi hür alnımda parıldar
Nabzımda ateş gibi fatihlerden bir kan var
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
İnsanlıkla ün aldı tarihinde bu millet
Atamdan eser kaldı ülkümüz Cumhuriyet
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
Zaferlerle doldurdun ömrünü her cephede
Sönmeyen bir nur oldun şimdi Anıttepede
Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
ILGAZ
Ilgaz Anadolu’nun
Sen yüce bir dağısın
Baharda yer yüzünde
O cennetin bağısın
Yalçın kayalıklar
Göklere yükseliyor
Senin dumanlı başın
Bulutları deliyor
Yükseklerden akıyor
Ne güzel berrak sular
Eteklerinde otlar
Sürülerle kuzular
BİR DÜNYA BIRAKIN
Bir vatan bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın göz yaşlarıyla
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir barış bırakın biz çocuklara
Uzansın şarkımız güneşe ve aya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele el ele verin çocuklar
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne “SEVGİLİ DÜNYA”
PAZARA GİDELİM
Pazara gidelim bir tavuk alalım
Pazara gidip bir tavuk alıp napalım
Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diyelim
Hapur hupur hapur hupur yiyelim.
Pazara gidelim bir kedi alalım
Pazara gidip bir kedi alıp napalım
Miyav miyav miyav miyav diyelim
Hapur hupur hapur hupur yemeyelim.
Pazara gidelim bir köpek alalım
Pazara gidip bir köpek alıp napalim
Hav hav hav hav hav hav diyelim
Hapur hupur hapur hupur yemeyelim
Pazara gidelim bir ördek alalım
Pazara gidip bir ördek alıp napalım
Vak vak vak vak vak vak diyelim
Hapur hupur hapur hupur yiyelim.
ÇANAKKALE İÇİNDE
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah!
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Yüzbaşılar oturmuş asker öğütler
Of gençliğim eyvah!
DOSTLUK
Dostluğun biz sevgisiyle
Toplandık her an burda
Bu sevgi bağı kopmaz hiç
Dağılsak bir gün yurda
Bu güzel günü andıkça
Çarpacak kalbim benim
Bu sevgiyle sonsuza dek
Uzanır sana elim
ANKARA TÜRKÜSÜ
Ankara’nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Şaşkın düşman çıka gelmiş
Şu feleğin işine bak
Pek namlıyız
Ankara’nın taştır yolu
Her tarafı düşman dolu
Artık yetiş Kemal Paşa
Kan ağlıyor Anadolu
Pek gamlıyız
Ankara’da şanlı ordu
Her tarafa çadır kurdu
Türk ordusu karşısında
Zalim düşman kaçıyordu
Pek şanlıyız.
Yaslı gittim şen geldim
Aç koynunu ben geldim
Bana bir yudum su ver
Çok uzak yoldan geldim
Varsın yansın ocağım
Kurtuldu al sancağım
Bayrağımın altında
Ben hür yaşayacağım
Deniz deniz Akdeniz
Suları berrak deniz
Karşımda yar ağlıyor
Gideyim bırak deniz
23 NİSAN
Sanki her tarafta
Var bir düğün
Çünkü en şerefli
En mutlu gün
Bugün
Yirmi üç nisan
Hep neşeyle
Doluyor insan.
ÇIRPINIRDI KARADENİZ
çırpınırdı karadeniz
bakıp türk'ün bayrağına
ah ölmeden bir görseydim
düşebilsem toprağına
sırmalar sarsam koluna
inciler dizsem yoluna
fırtınalar dursun yana
yol ver türk'ün bayrağına.
kafkaslar'dan esen yeller
şimdi sana selam söyler
olsun bütün moskof eller
kurban türk'ün bayrağına.
ayrı düştüm dost elinden
yıllar var ki çarpar sinem
vefalı türk geldi yine
selam türk'ün bayrağına.
kafkaslar'dan aşacağız
türklüğe şan katacağız
türk'ün şanlı bayrağını
moskova'ya asacağız.
türk eşine, türk eşine
kıyar mı hiç türk eşine
bütün dünya kurban olsun
türk'ün başbuğ türkeş'ine
ülküdaşlar dua etsin
türk'ün başbuğ türkeş'ine.
Sinop Türküsü
Şeftali ağaçları
Türlü çiçek başları
Ben senin hasretinden
Akıttım göz yaşları
Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım
Bahçelerde saz olur
Gül açılır yaz olur
Sevdiğime gül demem
Gülün ömrü az olur.
Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım
YAŞASIN OKULUMUZ
Bahçelerde kereviz
Biz kereviz yemeyiz
Bize Aydınlı derler
Biz güzeli severiz
VÜCUDUMUZ
İki elim iki kolum
Bacaklarım var
Her insanda bir burun
Bir de ağız var
Sen hiç gördün mü?
Üç kulaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç kulak?
Dön de aynaya bak.
İki gözüm iki kaşım
Kirpiklerim var
İnci gibi dişlerim
Bir de çenem var
Sen hiç gördün mü?
Üç dudaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç dudak?
Dön de aynaya bak.
YAŞASIN OKULUMUZ
Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken
Şimdi okullu olduk
Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
Okul yurt güneşidir
Bize bilgiler saçar
Annemizin eşidir
Severek kucak açar
Okul insanlık yolu
Her yanı şeref dolu
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz
ÜÇ ELMA
Dalda duran üç elma
Sen de güzel sen de güzel koparma
Al elmanın birisi
Böyle güzel böyle güzel olur mu?
Dalda duran üç elma
Söyle güzel söyle güzel koparma
TREN GELİR
Tren gelir hoş gelir
Ley ley limi limi ley
Odaları boş gelir
Mini mini güzel gel bize
Duydum yolcular gelir
Ley ley limi limi ley
Sefa gelir hoş gelir
Mini mini güzel gel bize
Erciyes’e kar yağar
Ley ley limi limi ley
Kar altında güller var
Mini mini güzel gel bize
Ben mahleden geçerken
Ley ley limi limi ley
Pencereden yar bakar
Mini mini güzel gel bize
OKUL YOLU
Okul yolu düz gider
Çocuklar bayram eder
Öğretmenler olmasa
Emekler boşa gider
Okul yolu taş olur
Çalışkanlar baş olur
Tembel tembel gezenin
İki gözü yaş olur.
GEZSEN ANADOLUYU
Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadoluyu
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadoluyu
Billur ırmakları var
Buzdan kaynakları var
Ne hoş toprakları var
Gezsen Anadoluyu
Orda bahar başkadır
Yazlar kışlar başkadır
Ah!... Bu diyar başkadır
Gezsen Anadoluyu
GENÇLİK MARŞI
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
Bu gök deniz nerede var
Nerede bu dağlar taşlar
Bu ağaçlar güzel kuşlar
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
Her geceyi güneş boğar
Ülkemizin günü doğar
Yol uzun da olsa ne var
Yürüyelim arkadaşlar
Sesimizi yer gök su dinlesin
Sert adımlarla her yer inlesin
NEŞELİ GÜNLER
Do bir küllah dondurma
Re masmavi bir dere
Mi derede bir gemi
Fa gemide bir tayfa
Sol papatyalı bir yol
La güneşten bir damla
Si Ayşe’nin kedisi
Ve yine tekrar sol mi do.
NEŞELİ OL
Neşeli ol ki genç kalasın
Bu dünyadan da zevk alasın
Ümitler hep süslenir neşeyle
Neşeli ol ki genç kalasın
Neşeli ol ki hep artsın gücün
Yorgunluk nedir bilme bütün gün
Gayretler hep güçlenir neşeyle
Neşeli ol ki genç kalasın
AĞRI DAĞINDAN UÇTUM
Ağrı dağından uçtum
Çayır çimene düştüm
Bağda havladı kurdum
Atım terledi durdum
Ne çileli başım var
Vefasız yare düştüm
Karşıdan gelen dilber
Beni yürekten vurdu
GEL BİZE KATIL BİZE
Gel bize katıl bize
Hem oyuna hem söze
Türkü söyleyip oy oy
Oynayalım loy loy
El ele tutuşalım
Halkaya katışalım
Haydi gülüm sen de gel
Oynayalım loy loy
Üç adımda sağa koş
Bir adımda sola koş
Bak ne güzel ne de hoş
Oynayalım loy loy
KÜÇÜK KURBAĞA
EKİN
Ekin ekilen yere
Sapı dökülen yere
Can kurban canım kurban da
Tohum dökülen yere
Aman deyim ne serin
Suyun yolları derin
Gördüm tohum dikerken de
Aslan yürekli gelin
ORMAN
Tohumlar fidana
Fidanlar ağaca
Ağaçlar ormana
Dönmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
Bir tek dal kırmadan
Ormansız kalmadan
Her insan bir fidan
Dikmeli yurdumda
Yuvadır kuşlara
Örtüdür toprağa
Can verir doğaya
Ormanlar yurdumda
ÇİÇEKLERİN DİLİ
(Çiçekli basma elbise, omuzda ilgili çiçeğin yapay süsü.Eller belde, nakarat bölümüyle, müziğin ritmine uygun sekerek sahneye girerler, yuvarlak oluştururlar.)
Çiğdem der ki ben alayım
Yiğit başına belayım
Her çiçekten ben alayım
Benden ala çiçek var mı?(İlk çocuk, ortaya eller havada, şarkısını söyleyerek nazlı nazlı esneyerek girer. Diğerleri elleriyle bu kızı gösterirler.)
Lale der ki be hey Tanrım
Benim boynum neden eğri?
Yardan ayrı düştüm gayrı
Benden ala çiçek var mı ?(Lale boynunu eğerek hareket eder)
Sümbül der ki boynum uzun
Yapraklarım düzüm düzüm
Beni ak gerdana dizin
Benden ala çiçek var mı?Çiçek var mı? Hey...(Seçilen kişinin boyu uzun olmalı)
Nergis der ki ben alayım
Sarı kayalarda gizliyim
Mavi gökte mavi gözlüyüm
Benden ala çiçek var mı?
(En sonunda nakarat topluca söylenir. Seyircilere doğru yürünür. Kavis yapılarak dönülür)
NAKARAT:Al baharlı mavi dağlar
Yarim gurbet elde ağlar, elde ağlar, elde ağlar. Hey...
(Sağ ayak ileri+topuk kalkık+ayak burnu ile hafif vurarak+solu yana getir+tekrar solu at+aynı şekilde sağı yanına getir. Ayak öbür ayağın yanına gelince dizlerden yaylandırılır
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kulağın nerede ?
Kulağım yok kulağım yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kuyruğun nerede ?
Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, yelkenin nerede ?
Yelkenim yok yelkenim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)
Küçük kurbağa, küçük kurbağa, gözlerin nerede ?
Gözlerim yok gözlerim yok yüzerim derede
Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)(Kurbağa taklidiyle dramatize edilebilir)