Sitemizin kuruluşu:29 Ekim 2009*Cumhuriyetimizin 87.Yılı Kutlu Olsun*
  Öğrendiğimiz Şarkı,Marş ve Türküler
 


İSTİKLAL MARŞIMIZ

             
           
 

             VATAN MARŞI

Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz;
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Bir güneştin bir zamanlar, ay kadar kaldındı dün,
Dün bir ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bugün;
Benzin uçmuş bak, ne rüyadır, bu akşam gördüğün?
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan,
Sel durur, yangın söner elbette bir gün Ey Vatan
Süslenir, oynar yarın, dün ağlayıp matem tutan
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Beste: Musa Süreyya
Güfte: Cemal Edhem(Yeşil)



               ÖĞRETMEN MARŞI

Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yer yüzünde yoktur, olmaz Türk’e denk;
Korku bilmez soyumuz.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma durma koş.

Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.

İsmail Hikmet ERTAYLAN

          

         
DUMLUPINAR MARŞI

Dumlupınar geldik sana

Yüzsürmeye toprağına

Dumlupınar Dumlupınar

Ne  de şirin bağların var

            Ey gelincik nedir tasan

            Sevgilinden ırakmısın

            Şehitlerin al kanından

            Yaratılmış bayrakmısın

Dumlupınar suyun kevser

Armağanın büyük zafer

Dumlupınar Dumlupınar

Bu gün herkes seni arar

      İstiklal  Güneş Gibi
İstiklal güneş gibi hür alnımda parıldar

Nabzımda ateş gibi fatihlerden bir kan var

Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin

Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin

İnsanlıkla ün aldı tarihinde bu millet

Atamdan eser kaldı ülkümüz Cumhuriyet

Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin

Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin

Zaferlerle doldurdun ömrünü her cephede

Sönmeyen bir nur oldun şimdi Anıttepede

Atam sen rahat uyu, yolcusuyuz biz hürriyetin

Atam sen rahat uyu, bekçisiyiz Cumhuriyetin
     

                 ILGAZ

Ilgaz Anadolu’nun

Sen yüce bir dağısın

Baharda yer yüzünde

O cennetin bağısın

Yalçın kayalıklar

Göklere yükseliyor

Senin dumanlı başın

Bulutları deliyor

Yükseklerden akıyor

Ne güzel berrak sular

Eteklerinde otlar

Sürülerle kuzular

       BİR DÜNYA BIRAKIN

Bir vatan bırakın biz çocuklara

Islanmış olmasın göz yaşlarıyla

            Oynaya oynaya gelin çocuklar

            El ele el ele verin çocuklar

Bir bahçe bırakın biz çocuklara

Göklerde yer açın uçurtmalara

Oynaya oynaya gelin çocuklar

            El ele el ele verin çocuklar

Bir barış bırakın biz çocuklara

Uzansın şarkımız güneşe ve aya

Oynaya oynaya gelin çocuklar

            El ele el ele verin çocuklar

Bir dünya bırakın biz çocuklara

Yazalım üstüne “SEVGİLİ DÜNYA”

PAZARA GİDELİM

Pazara gidelim bir tavuk alalım

Pazara gidip bir tavuk alıp napalım

Gıt gıt gıdak gıt gıt gıdak diyelim

Hapur hupur hapur hupur yiyelim.

Pazara gidelim bir kedi alalım

Pazara gidip bir kedi alıp napalım

Miyav miyav miyav miyav diyelim

Hapur hupur hapur hupur yemeyelim.

Pazara gidelim bir köpek alalım

Pazara gidip bir köpek alıp napalim

Hav hav hav hav hav hav diyelim

Hapur hupur hapur hupur yemeyelim

Pazara gidelim bir ördek alalım

Pazara gidip bir ördek alıp napalım

Vak vak vak vak vak vak diyelim

Hapur hupur hapur hupur yiyelim. 

ÇANAKKALE İÇİNDE

Çanakkale içinde vurdular beni

Ölmeden mezara koydular beni

Of gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyorum düşmana karşı

Of gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde bir dolu testi

Analar babalar ümidi kesti

Of gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde sıra sıra selviler

Yüzbaşılar oturmuş asker öğütler

Of gençliğim eyvah!

DOSTLUK

Dostluğun biz sevgisiyle

Toplandık her an burda

Bu sevgi bağı kopmaz hiç

Dağılsak bir gün yurda

            Bu güzel günü andıkça

            Çarpacak kalbim benim

            Bu sevgiyle sonsuza dek

            Uzanır sana elim

ANKARA TÜRKÜSÜ

Ankara’nın taşına bak

Gözlerimin yaşına bak

Şaşkın düşman çıka gelmiş

Şu feleğin işine bak

Pek namlıyız

Ankara’nın taştır yolu

Her tarafı düşman dolu

Artık yetiş Kemal Paşa

Kan ağlıyor Anadolu

Pek gamlıyız

Ankara’da şanlı ordu

Her tarafa çadır kurdu

Türk ordusu karşısında

Zalim düşman kaçıyordu

 Pek şanlıyız.

AKDENİZ MARŞI

Yaslı gittim şen geldim

Aç koynunu ben geldim

Bana bir yudum su ver

Çok uzak yoldan geldim

            Varsın yansın ocağım

            Kurtuldu al sancağım

            Bayrağımın altında

            Ben hür yaşayacağım

Deniz deniz Akdeniz

Suları berrak deniz

Karşımda yar ağlıyor

Gideyim bırak deniz

             
            23 NİSAN

Sanki her tarafta

Var bir düğün

Çünkü en şerefli

En mutlu gün

Bugün

Yirmi üç nisan

Hep neşeyle

Doluyor insan.

    
ÇIRPINIRDI KARADENİZ    


çırpınırdı karadeniz
bakıp türk'ün bayrağına
ah ölmeden bir görseydim
düşebilsem toprağına

sırmalar sarsam koluna
inciler dizsem yoluna
fırtınalar dursun yana
yol ver türk'ün bayrağına.

kafkaslar'dan esen yeller
şimdi sana selam söyler
olsun bütün moskof eller
kurban türk'ün bayrağına.

ayrı düştüm dost elinden
yıllar var ki çarpar sinem
vefalı türk geldi yine
selam türk'ün bayrağına.

kafkaslar'dan aşacağız
türklüğe şan katacağız
türk'ün şanlı bayrağını
moskova'ya asacağız.

türk eşine, türk eşine
kıyar mı hiç türk eşine
bütün dünya kurban olsun
türk'ün başbuğ türkeş'ine
ülküdaşlar dua etsin
türk'ün başbuğ türkeş'ine.


Sinop Türküsü

Şeftali ağaçları
Türlü çiçek başları
Ben senin hasretinden
Akıttım göz yaşları

Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım

Bahçelerde saz olur
Gül açılır yaz olur
Sevdiğime gül demem
Gülün ömrü az olur.

Tin tin tini mini hanım
Seni seviyor canım

YAŞASIN OKULUMUZ

Bahçelerde kereviz
Biz kereviz yemeyiz
Bize Aydınlı derler
Biz güzeli severiz



          VÜCUDUMUZ

İki elim iki kolum
Bacaklarım var
Her insanda bir burun
Bir de ağız var

Sen hiç gördün mü?
Üç kulaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç kulak?
Dön de aynaya bak.

İki gözüm iki kaşım
Kirpiklerim var
İnci gibi dişlerim
Bir de çenem var

Sen hiç gördün mü?
Üç dudaklı bir adam. Ha ha ha ha ha
Olur mu hiç üç dudak?
Dön de aynaya bak.

            YAŞASIN OKULUMUZ

Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken

Şimdi okullu olduk
Sınıfları doldurduk
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz

Okul yurt güneşidir
Bize bilgiler saçar
Annemizin eşidir
Severek kucak açar

Okul insanlık yolu
Her yanı şeref dolu
Sevinçliyiz hepimiz
Yaşasın okulumuz


     ÜÇ ELMA
 

Dalda duran üç elma
Sen de güzel sen de güzel koparma

Al elmanın birisi
Böyle güzel böyle güzel olur mu?

Dalda duran üç elma
Söyle güzel söyle güzel koparma

   TREN GELİR
 

Tren gelir hoş gelir
Ley ley limi limi ley
Odaları boş gelir
Mini mini güzel gel bize

Duydum yolcular gelir
Ley ley limi limi ley
Sefa gelir hoş gelir
Mini mini güzel gel bize

Erciyes’e kar yağar
Ley ley limi limi ley
Kar altında güller var
Mini mini güzel gel bize

Ben mahleden geçerken
Ley ley limi limi ley
Pencereden yar bakar
Mini mini güzel gel bize

OKUL YOLU

Okul yolu düz gider

Çocuklar bayram eder

Öğretmenler olmasa

Emekler boşa gider

Okul yolu taş olur

Çalışkanlar baş olur

Tembel tembel gezenin

İki gözü yaş olur.



GEZSEN ANADOLUYU

Sen ne güzel bulursun

Gezsen Anadoluyu

Dertlerden kurtulursun

Gezsen Anadoluyu

            Billur ırmakları var

            Buzdan kaynakları var

            Ne hoş toprakları var

            Gezsen Anadoluyu

Orda bahar başkadır

Yazlar kışlar başkadır

Ah!... Bu diyar başkadır

Gezsen Anadoluyu


GENÇLİK MARŞI

Dağ başını duman almış

Gümüş dere durmaz akar

Güneş ufuktan şimdi doğar

Yürüyelim arkadaşlar

            Sesimizi yer gök su dinlesin

            Sert adımlarla her yer inlesin

Bu gök deniz nerede var

Nerede bu dağlar taşlar

Bu ağaçlar güzel kuşlar

Yürüyelim arkadaşlar

            Sesimizi yer gök su dinlesin

            Sert adımlarla her yer inlesin

Her geceyi güneş boğar

Ülkemizin günü doğar

Yol uzun da olsa ne var

Yürüyelim arkadaşlar

Sesimizi yer gök su dinlesin

            Sert adımlarla her yer inlesin

NEŞELİ GÜNLER

Do bir küllah dondurma

Re masmavi bir dere

Mi derede bir gemi

Fa gemide bir tayfa

Sol papatyalı bir yol

La güneşten bir damla

Si Ayşe’nin kedisi

Ve yine tekrar sol mi do.

  NEŞELİ OL

Neşeli ol ki genç kalasın

Bu dünyadan da zevk alasın

Ümitler hep süslenir neşeyle

Neşeli ol ki genç kalasın

Neşeli ol ki hep artsın gücün

Yorgunluk nedir bilme bütün gün

Gayretler hep güçlenir neşeyle

Neşeli ol ki genç kalasın
 

AĞRI DAĞINDAN UÇTUM

Ağrı dağından uçtum

Çayır çimene düştüm

Bağda havladı kurdum

Atım terledi durdum

Ne çileli başım var

Vefasız yare düştüm

Karşıdan gelen dilber

Beni yürekten vurdu

GEL BİZE KATIL BİZE

Gel bize katıl bize

Hem oyuna hem söze

Türkü söyleyip oy oy

Oynayalım loy loy

            El ele tutuşalım

            Halkaya katışalım

            Haydi gülüm sen de gel

            Oynayalım loy loy

Üç adımda sağa koş

Bir adımda sola koş

Bak ne güzel ne de hoş

Oynayalım loy loy


KÜÇÜK KURBAĞA

EKİN

Ekin ekilen yere

Sapı dökülen yere

Can kurban canım kurban da

Tohum dökülen yere

Aman deyim ne serin

Suyun yolları derin

Gördüm tohum dikerken de

Aslan yürekli gelin

ORMAN

Tohumlar fidana

Fidanlar ağaca

Ağaçlar ormana

Dönmeli yurdumda

            Yuvadır kuşlara

            Örtüdür toprağa

            Can verir doğaya

            Ormanlar yurdumda

Bir tek dal kırmadan

Ormansız kalmadan

Her insan bir fidan

Dikmeli yurdumda

            Yuvadır kuşlara

            Örtüdür toprağa

            Can verir doğaya

            Ormanlar yurdumda


ÇİÇEKLERİN DİLİ

(Çiçekli basma elbise, omuzda ilgili çiçeğin yapay süsü.Eller belde, nakarat bölümüyle, müziğin ritmine uygun sekerek sahneye girerler, yuvarlak oluştururlar.)

Çiğdem der ki ben alayım

Yiğit başına belayım

Her çiçekten ben alayım

Benden ala çiçek var mı?(İlk çocuk, ortaya eller havada, şarkısını söyleyerek nazlı nazlı esneyerek girer. Diğerleri elleriyle bu kızı gösterirler.)

 

Lale der ki be hey Tanrım

Benim boynum neden eğri?

Yardan ayrı düştüm gayrı

Benden ala çiçek var mı ?(Lale boynunu eğerek hareket eder)

 

Sümbül der ki boynum uzun

Yapraklarım düzüm düzüm

Beni ak gerdana dizin

Benden ala çiçek var mı?Çiçek var mı? Hey...(Seçilen kişinin boyu uzun olmalı)

 

Nergis der ki ben alayım

Sarı kayalarda gizliyim

Mavi gökte mavi gözlüyüm

Benden ala çiçek var mı?

 

(En sonunda nakarat topluca söylenir. Seyircilere doğru yürünür. Kavis yapılarak dönülür)

NAKARAT:Al baharlı mavi dağlar

     Yarim gurbet elde ağlar, elde ağlar, elde ağlar. Hey...

(Sağ ayak ileri+topuk kalkık+ayak burnu ile hafif vurarak+solu yana getir+tekrar solu at+aynı şekilde sağı yanına getir. Ayak öbür ayağın yanına gelince dizlerden yaylandırılır
 

 

Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kulağın nerede ?

Kulağım yok kulağım yok yüzerim derede

Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)

Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kuyruğun nerede ?

Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede

Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)

Küçük kurbağa, küçük kurbağa, yelkenin nerede ?

Yelkenim yok yelkenim yok yüzerim derede

Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)

Küçük kurbağa, küçük kurbağa, gözlerin nerede ?

Gözlerim yok gözlerim yok yüzerim derede

Ku vak vak vak ku vak vak vak kuvak kuvak kuvak(2)(Kurbağa taklidiyle dramatize edilebilir)

 


 
 
  Bugün 14 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol